EVRENİN YASALARI RSS Besleme

Evrende her şey bir ve bütündür. Bizler evrenin enerji alanından kopuk değiliz. Evrendeki tüm enerjilerle bir bütünüz. Bizler var olmuş ve var olacak her şeyle bir ve bütünüz. Hiçbir istek bizim dışımızda değil, hiçbir amaç bizden uzakta bir yerde değil, hiçbir insan bizden ayrı değil. Eğer kaynağa bağlanabilirsek bir şey istememize gerek yok. O isteğin zaten bizimle olduğunu hatırlamak yeterlidir.

Bu yasaya göre siz değiştiğiniz anda tüm evrenin de değiştiğini anlayacaksınız.

Bu yasayı anladığınızda sizin de tamamlanmış mükemmel bir varlık olduğunuzu anlayacaksınız. Evrende her şey mükemmel bir şekilde işler. Bu bütünün içinde eksik ya da kusurlu olmanız mümkün değildir.

Çekim yasasını biliyorsunuz. Çekim yasası “Benzer enerjiler birbirini çeker” derken, Titreşim yasası “Her şey bir müzik notası gibi titreşir ve kendi titreşiminize uygun şeyleri hayatınıza çeker“ der.

İlk bakışta benzer görünseler de aralarında ciddi bir fark vardır. Çekim yasasında istediğiniz bir şeyi hayatınıza çekmek için buna odaklanmak zorundasınız. Ne istediğinizi bilmeli, isteğinize sürekli enerji göndermeli, zihninizi odaklamalı ve pozitif zihin durumunu korumalısınız.

Oysa titreşim yasasında sizin özel bir şey yapmanıza gerek yoktur. Amaç bir şeyi istemek ve bunu hayatınıza çekmek değildir. Amaç pozitif, yüksek bir titreşime sahip olmak ve güzel şeyleri hayatınıza otomatik olarak çekmektir. Kendinizi gelebilecek her türlü iyi ve güzel şeylere açmaktır.

Bazı insanlar istediğim şeyleri hayatıma bir türlü çekemiyorum şeklinde şikâyet eder. Çekim yasası işlemiyor diyerek çalışmalarını bırakırlar. Acaba nerede hata yapıyorlardır?

Nedeni basittir, kişi titreşim yasasına göre kendi titreşimine uygun olan şeyleri hayatına çekmektedir. Örneğin sevgilisinin kendisi ile evlenmeyeceğine ya da çok değer vermediğine inanan biri, ne kadar imgeleme yaparsa yapsın titreşim olarak ilk inancını yayacaktır. Bilinçaltında parasızlık, yoksunluk, kıtlık korkusu olan biri hiçbir şey yapmasa bile bunu kendine çeker.

Bu kişi istediği evi satın almak için istediği kadar uğraşsın, bir yandan titreşim yasası işlemekte, evi bilinçli olarak hayatına çekmeye çalışırken bilinçsiz olarak borçları da hayatına çekmeye devam eder. Bu durumda en iyi ihtimalle enerjiler birbirini nötr hale getirir. Bazen çok ister ve odaklanırsa evi alır ama borç ödemeye devam eder.

Eğer hayatınızda benzer sorunları yaşamaya devam ediyorsanız, bu titreşim yasası ile ilgilidir. Doğal titreşiminizi sevgi, refah, mutluluk ve sağlığa ayarlarsanız; iyi ve güzel şeyleri otomatik olarak hayatınıza çekersiniz.

Sizin titreşiminiz değişince etrafınızdaki insanlar da bundan otomatik olarak etkilenir ve titreşimleri yükselir. Değişimi reddedenler ise aranızda bir uyum olmadığı için hayatınızdan çıkarlar. Titreşiminiz değiştiğinde mucizelere hazır olun. Bu şekilde çekim yasasını çok daha başarılı kullanırsınız.

 

Değersizlik duygusu

Ben çok değerli bir insanım ve kendi değerimi biliyorum.

Başarsızlık duygusu

Ben başarılı bir insanım ve tüm başarılarım için kendimi kutluyorum.

Yetersizlik duygusu

Her durumda yeterli olduğumu biliyorum ve her zaman kendime yetiyorum.

Sevilmeme duygusu

Kendimi seviyorum, sevilmeyi hak ediyorum ve bana gelen sevgiyi mutlulukla kabul ediyorum.

Terk edilme korkusu

Her zaman sevdiğim insanların yanımda olacağını biliyorum.

Güvensizlik duygusu

Kendime tamamen güveniyorum ve bana güvenen insanları hayatıma çekiyorum.

Gelecek korkusu

Hayatın akışına güveniyorum ve bana gelen güzel şeyleri sevgiyle kabul ediyorum.

Onaylanmama korkusu

Kendimi onaylıyorum ve bu benim için tamamen yeterli.

Suçluluk duygusu

Kendimi ve hayatıma giren herkesi affediyorum. Geçmişimi sevgiyle arkamda bırakıyorum.

İhanete uğrama korkusu

Ben dürüst bir insanım bu yüzden dürüst insanları hayatıma çekiyorum.

Esir olma bağlanma korkusu

Sevdiğim insanla birlikte özgür olduğumu biliyorum.

Hata yapma korkusu

Her zaman en doğru kararı veriyorum ve her şey benim hayrıma oluyor.

 

 

Evrende her şey enerjidir ve her enerji kendine benzeyen diğer enerjileri çeker. Bizler bilinçli ya da bilinçsiz olarak sürekli bir şeyleri hayatımıza çekiyoruz. Her neye odaklanıyorsak buna enerji gönderiyor ve bu olasılığı hayatımıza dâhil ediyoruz.

Çekim yasası sizin ona inanıp inanmamanızla ilgilenmez. Her zaman işbaşındadır. Bilinçsizce ürettiğimiz düşünceler kendi frekansına uygun insan ve olayları hayatımıza çekiyor.

Bu yasayı iyi anlarsanız istediğiniz şeyi hayatınıza çekmek için bilinçli olarak çalışabilirsiniz.

Zihinsel disiplin elde edeceksiniz.

Bu yasayı iyi kullanmak için ne istediğinizi netleştirin ve sanki istediğiniz olmuş gibi canlı duygular üretin, imgeleme yapın, istedikleriniz olmuş gibi hissedin. Bir pano oluşturun.

Var olan tüm boyutların eş zamanlı olarak varlıklarını sürdürdüklerini ve hepsinin hareket halinde olduğunu söyler. Fiziksel boyutta olan her şeyin zihinsel ve spritüel boyutta da karşılığı vardır. Her şey aslında olasılıklardan oluşmuştur ve herhangi bir anda olasılıkların hepsi vardır. Evren sonsuz sayıda olasılıklarla doludur ve her biri gerçekleşene kadar hepsi vardır. Olan şey ise insanın farkındalığı ve gözlemidir. İnsan bir olasılığı gördüğü anda onu gerçeğe çevirir. ( “Ne biliyoruz ki” filmindeki top sahnesi )

Evrendeki tüm potansiyellerin, tüm olasılıkların aynı anda var olmasını sağlayan yasa bu yasadır.

Eğer fiziksel boyutta bir araba varsa, bu arabanın zihinsel karşılığı da vardır. Hatta bu arabanın var olmasını sağlayan bir zihnin üretimidir.

Bizlerin zihninde arabanın imgesi bulunur. Bu arabanın spritüel yani ruhsal boyutta da karşılığı vardır.

Bizler fiziksel boyutta yaşıyoruz ve fiziksel boyutun titreşimi düşüktür. Oysa spritüel boyutun titreşimi çok yüksek ve hızlıdır. İstediğiniz arabanın ruhsal boyutta zaten var olduğunu biliyorsunuz. Şimdi yapmanız gereken bu arabayı fiziksel boyutta tezahür ettirmektir.

Ancak bunun için eyleme geçmeniz ve yüksek titreşimli bir enerjiyi, düşük titreşimli bir enerjiye dönüştürmek için çalışmanız gerekmektedir.

Çekim yasası ne der?

İstediğiniz şeye odaklanın, zaten olmuş gibi imgeleyin ve bunun gerçekleşeceğine inanın

İşte “denklik yasası” buna bir madde daha ilave eder.

Harekete, eyleme geçmek!

Sonsuz sayıda olasılığın var olduğu bir evrende bir olasılığı çökertmek için yapılması gereken şeylerden belki de en önemlisi eylemdir.

Denklik yasası, ruhsal boyuttan bir enerjinin fiziksel boyuta getirilmesi için irade ve eylemin gerekliliği üzerinde durur.

Bu arada eylem yani harekete geçmek, karşınıza çıkan olasılıkları değerlendirmek ve amacınıza ulaşmak için adımlar atmak anlamındadır.

Denklik yasası bize şunu öğretir.

Her şey mümkündür ve aklınıza gelen her olasılık vardır.Hiç bir şey imkansız değildir.

Yaşamınızda yeni bir olasılığı gerçekleştirmek için harekete geçmeyi öğreneceksiniz

Düşüncelerinin kendi gerçekliğini yarattığını net olarak anlayacaksınız

İstediğiniz olasılıklara yoğunlaşmayı öğreneceksiniz.

Bu yasa “ne ekersen onu biçersin” şeklinde tanımlanan bir yasadır.

Enerji dairesel hareket eder ve evrene gönderdiğiniz her enerji size geri döner. Gönderdiğiniz enerjinin olumlu olumsuz olması da bu süreci değiştirmez. Her düşünce ve duygu özünde bir enerjidir ve evrene gönderdiğiniz her enerji size geri dönecektir.

Ancak her korkumuz ya da her isteğimiz bize dönmez. Çünkü ürettiğimiz bu duygu ve düşüncelerin bir de gücü vardır. Bir şeyden korkmak ama sonrasında bir umut beslemek, bir şeyi istemek ve sonra vazgeçmek gibi durumlarda enerjiler birbirini etkisiz hale getirir.

Herkesin özgür irade seçimlerine saygı duyun.Zorla değiştirmeye ya da fikrinizi kabul ettirmeye çalışmayın..

Kin, nefret, öfke son derece tehlikeli ve güçlü duygulardır. Eğer bunlara sahipseniz hayatınıza güzel şeyleri çekmekte zorlanırsınız.

Bu nedenle kendinizi ve başkalarını affetmeniz önemlidir.

Her şeyin size geri döneceğini söyleyen yasadır. Ancak sevgi ile verilen şeyler size 10 kat daha güçlü olarak dönecektir. Sevgiyle ve karşılık beklemeden verdiğiniz takdirde her şey size artarak çoğalarak geri dönecektir.

Verdiğiniz şey para, zaman, ilgi ya da hediye olabilir ne olduğu önemli değildir. Önemli olan koşulsuz ve beklentisiz olarak vermendir.

Sadece yardım etmek ve birisini mutlu etmek gibi bir amaç taşımalısınız. Sevgiyle vermelisiniz. O zaman verdiğiniz her şey evrenden size 10 kat olarak geri döner.

Çoğu zaman vermekte zorlanmanızın nedeni; yoksunluk, kıtlık bilincidir. Oysa evrende bolluk vardır sevgiyle verin, sevgiyle size geleceğine inanın.

Para enerjidir. Şu olumlamayı yapın;

Sevgiyle verdiğim her şey bana katlanarak geri dönüyor.

Evrende her şey şimdiki zamanda vardır. Her şeye anlam veren biziz. İyi kötü, doğru yanlış yoktur. Bir kişinin lastiğinin patlaması o kişi için kötüdür ama lastikçi için iyidir. Olayların göreceli olduğunu ve olayları olduğu gibi kabul etmenin gerekliliğini söyleyen bir yasadır görelilik yasası.

Hırsızlık, zalimlik, cinayet vs bunları onaylamıyoruz; ama bunları gerçekleştiren de teklik yasası bizim bir parçamızdır. Eğer insanların içinde bu duygular olmasa ”teklik” içinde bunun olması mümkün değildir ve hepimizin içindeki acımasızı, zalimi, katili şifalandırmamız gerekir.

İnsanları yargılamayın olduğu gibi kabul edin.

Enerji sürekli form değiştirir. Görünürde hiçbir şey yok gibidir, ancak her madde değişmektedir. Biz herhangi bir düşünceye bilinçli olarak odaklandığımız zaman, artık ortada aktif bir enerji vardır.

Birisine bilinçli olarak düşüncelerinizi gönderdiğinizde, enerjiyi diğer kişiye aktif olarak gönderiyorsunuzdur ve pasif olan enerjiyi aktif hale dönüştürüyorsunuzdur. Bu durumda enerji bizden dalgalar haline evrene yayılır.

Herhangi bir şeyi istediğiniz zaman, bu enerji ilk başta pasif bir enerjidir. Ancak biz isteğimize odaklandıkça, isteğimizi güçlü olarak sürdürdükçe ve dikkatimi istediğimiz şeye verdikçe enerjiyi pasif durumdan aktif duruma geçirmiş oluruz. Burada önemli olan odaklanmak ve buna devam etmeyi başarmaktır. Aksi halde pasif enerji aktif hale geçmeyecektir.

Bu yasa “titreşim” yasası ile birlikte çalışır.

Olumsuz her bir duyguyu, inancı, korkuyu değiştirmek bu yasa ile mümkündür.

Evrensel dönüşüm yasası, her şeyin döngüler halinde hareket ettiğini söyler. Hiç bir şey aynı kalmaz, her şey belli bir ritimle salınır.

Halk dilinde; “Her çıkışın bir inişi vardır”, “Her gece sabaha, her kış bahara gebedir” denir.

Eğer hayatınızda zor bir dönemden geçiyorsanız bu bir süreçtir ve enerjinin salınımı değiştiği zaman bu süreç de bitecektir. Eğer çıkış dönemindeyseniz bunu lehinize kullanabilirsiniz. İniş döneminin altyapısını hazırlayabilirsiniz.

İniş dönemi “Her iyi bir şeyin arkasından kötü bir şey gelecektir” şeklinde algılanmamalıdır. Tam aksine içe dönme, kendini yenileme, eksikleri giderme ve yeni bir sürece hazırlanma olarak düşünülmelidir. Yani birinci döngüde; atılım yapar, hareketlenir; ikinci döngüde içe döner, eksiklerimizi gözden geçiririz.

Bu kısım önemlidir; “Her iyi şeyden sonra, kötü şey gelir” önyargısını kırmanız çok önemlidir. Aksi takdirde bu gerçekleşebilir. Çünkü enerji bir yönden diğerine mutlaka akar.